0.38 cm bu kadar duyguyu bir arada nasıl yaşatabilir aklım almazdı…
25 Kasım
Çoook yağmurlu bir İstanbul sabahı, günlerden Salı… Saat 08.00’de Hcg seviyesine bakılması için kan vermeye gittim. Kendimi en kötüsüne yani dış gebeliğe geçen 4 günde alıştırmıştım. Üzerimde inanılmaz bir güven, cesaret vardı. Kararımı da geçen dört gün içinde vermiştim, eğer bu bir dış gebelikse kimseyi beklemeden buradan çıkıp doktoruma gidip bu işi hemen sonlandıracaktım. Bir yandan da içimden hep “ne olur Hcg seviyem 400 küsürlere çıkmış olsun, gerilemesin ya da aynı kalmasın” diyordum. Hoş seviyenin 400 olması bile beni dış gebelik ihtimalinden kurtarmıyordu.. Saat 09.50’de telefonumda ‘yeni mail’ sesini duydum. Her çok önemli olayda yaptığım gibi bunda da nefesimi tuttum ve aniden sonuçla yüzleştim. özlerime inanamıyordum!!! Sonuç Hcg seviyem 845.53!!!! İlk 198 hcg’yi görüp, sevinip doktorumu arayıp, hevesim boğazımda kaldığından dolayı bu kez hiç tepki vermedim. Hemen doktorumu aradım ve sonucu söyledim. Sonunda şu cümleyi doktorumdan duydum. “Elif bu harika bir değer. Bu değer dış gebelik riskini %2-3 lere düşürüyor. %95 geç yumurtlamışsın hepsinin sebebi bu. Hcg 1000’i geçmeden dış ultrasonla göremem ama bugün geldiğinde vajinal ultrasonla ufak bir şeyler görebiliriz’ dedi ve kapattık. İşte ondan sonra ben 3 dakika böğüre böğüre ağladım, sevgilimi aradım ağlamaktan konuşamadık kapattık, yattım ağladım o 4 günün stresini vücudumdan tamamen atana kadar ağladım. Sonra gözyaşlarımı silip, sıcak bir duşa girdim. Çıktığımda süper pozitif ruhuma geri kavuşmuştum:) hemen annemi aradım uzun uzun konuştuk, bence kızın olacak rüyamda gördüm dedi. Hayatımın ilk hamileliğinde, sonucu aldığım ilk an doktorumdan aldığım beklemediğim olumsuz yaklaşımdan dolayı aslında biraz silkelendim. Bir canlıyı dünyaya getirmek o kadar da kolay değilmiş anladım. Mesela şu an tek derdim sağlıklı olmamız başka hiçbir şeyini, cinsiyetini vs. merak etmiyorum. Sadece sakinim…
Saat 17.00 oldu samanlıkta iğne arayan doktorum sonunda seni buldu:) 0.38×0.39 cm sin ;)
Sonra başladık doktorumla sohbete.. Dedik “neydi risk bize açık açık anlatır mısın?” Dedi ki “Bak, bu gebelik son adet tarihin 11 Ekim ile kesinlikle uyumlu bir gebelik değil. Ayın 22’sinde yaptırttığın 198 sonuçlu Hcg testin tam tamına %50 dış gebelik riski taşıyordu. Adeti 11 gün geçmiş bir kadının Hcg seviyesi 198 olamaz, bu sağlıksız bir durumdur. %50 olan risk şu an %2-3’lere düşmüş durumda, bence bu gebelik %99 sağlıklı hiç merak etme, sağlıklı olmasa 3 günde Hcg seviyen 198 den 845 e çıkamazdı, sen içini artık rahat tut, onu oraya kimse zorla koyamaz da oradan alamaz da! artık bekleyip onun tercihi ne onu göreceğiz”. Ve bende tüm taşlar yerine oturdu… Seviyorum ve çok güveniyorum doktoruma! O bir doktordan çok daha fazlası bizim ailemiz için..
Ben kendimi dış gebeliğe alıştırmıştım ve kararımı vermiştim. Bu süreci beklerken aynı sorunla karşılaşan, kormuş o kadar çok kadının duygularını okudum ki, onlar için doktoruma sormak istedim. “Eğer bu bir dış gebelik olsaydı, ben kararımı vermiştim; o kanser ilacını reddedecektim ve laparoskopiyi tercih edecektim. Sonuçta vücudumdan 6 ay sonra atılacak bir ilacı almaktansa, 1 kez anestezi alırım ve vücudumda 3 delik açılır o kadar… Doktorum ise bunun çok saçma bir karar olacağını söyledi, ben bunu sana yapmaya kıyamazdım çünkü ilaçla tedavide tüplerine hiç zarar gelmiyor dedi… Ayrıca “dış gebeliğin tedavisinde kullanılan bu ilacı Romatoid Artrit hastaları her gün kullanıyor” dedi… İkna olmadım ama bir şey de demedim. Yaşayanlara tekrar sabırlar diliyorum. Hemen ikinci merak ettiğim sorumu sordum; “Bu yaşadığım geç döllenme mi?” Gülümsedi: “Geç döllenme diye bir şey yoktur, geç yumurtlama diye bir şey vardır. Geç yumurtladığın için otomatik olarak geç döllenme oluyor” dedi. “Bir kadın neden geç yumurtlar diye sorarsan; stres, beslenme vs. her şeyden dolayı olabilir” dedi. “Geç yumurtlaman sağlık problemin olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor, normal olabilir” dedi. Geldik en önemli soruya: “Peki dedik ne zaman olmuş bu çocuk?” Valla çocuklar bence 5-8 Kasım arası hamile kalmışsın dedi:) Ve şok oldum! bir şey diyemeden öylece kaldım… çünkü yazdığım not aklıma geldi; “7 Kasım gecesi rüyamda ‘Hamilesin Hamilesin’ diyen bir ses duydum” diye yazmıştım ! Hatta ardından hemen erken gebelik testi almıştım. Tüylerim diken diken oldu, gülümsedim ve sustum. Cumartesi, 29 Kasım akşamı tekrar muayeneye gidiyoruz, bu sefer gebelik kesemi görmeyi, gördüğümüz noktanın gerçekten bebek olup olmadığına emin olmayı bekliyoruz. Senin için henüz canlanmamış deniliyor çünkü henüz bir kalbin yok…
Bu arada geceleri sürekli ve inanılmaz bir şekilde gerinme isteği duyuyorum, o kadar geriniyorum ki tüm kaslarım titriyor. Merak ettim ve doktoruma gerinme isteğimin ve gerinmemin bir zararı olup olmadığı da sordum. Gerçekten herkesin dediği gibi; hamilelik süresince gerinmek, uzanmak zararlı mı? “Saçmalama! Hamilelikte gerinmek, uzanmak zararlı değil, hele şu an istersen boks bile yapabilirsin” dedi
Şu kadarından eminim en başından beri vücuduma güvendim. Bu çok önemliydi, vücudumun değişimine kulak verdim, izledim o yanılamazdı ve her gün tekrarladım Vücuduna Güven!
O kadar çok uyuyorum ki… Uykulara doyamıyorum, az sonra telefon suratıma düşecek bu yüzden bu günlük son sevgili BE
Bu arada doktorum ‘ Yemeyeceksin kilo istemiyorum. Unutma yemezsen hiçbir şey olmaz’ dedi.
4. hafta 4 günlük hamilelik başlangıç kilom 50.1 kg … Bakalım sonuç ne olacak❤️
Yorum Yok